KREMATORYUM

20 Ocak 2017 Cuma

YOKLUĞUN

Ama Macaristan çok uzak...

Kadehimdeki şarap
Kulağımdaki keman
Ve elimdeki
Şu koskoca roman

Hepsi bir tek şey için
Beni bir tek şeyden uzak tutmak
Bir tek şeyi bana unutturmak
Sanki hiç yokmuş gibi
Koca bir hayal alemi yaratmak için

Yokluğun

Bir yudum alıyorum şarabımdan
Küçük dilime kadar
Yansın boğazım azıcık
Üzümün kekreliğiyle
Bir melodi takılıyor kulağıma
Ve bir diğeri
Ve bir sonraki
Bir satır daha okuyorum
Belki bir sayfa
Ya da onlarca

Ama hala yoksun
Ve ben farkındayım
Ve sen hala aklımda
Zihnimin tam ortasına oturmuş
Senin fikrinden azıcık uzaklaşmaya kalkan kalbimi
Beynimi
İplerinden tutarak etrafında çeviriyorsun

Bir şişe
Bir şarkı
Bir kitap daha belki

Ne fayda

15 Ocak 2017 Pazar

HİSSİZLİK

İlmek ilmek örmüşsün her şeyi
Özenle
Bıkmadan
Usanmadan
Gizleyerek ne var ne yoksa
Aptal yerine koyarak belki de
- Haksız da sayılmazsın aptallığım konusunda - 
Gün be gün
Gözlerimin içine bakıp
Beni sevgiye inandırarak
Beni sevdiğine
Ve benim seni sevdiğimi bildiğine
- En çok da burası koyuyor biliyor musun - 
Ve sonra an geliyor
Ve gerçeği patlatıveriyorsun bir anda
'Yok' diyorsun
Bundan önce olan her şeyi hiçe sayarak
Ya da susuyorsun
Hiçbir şeyin önemi yokmuşçasına
Yokmuşçasına da laf mı
Yok işte
Tertemiz
Düpedüz
Kocaman
Küçücük
Hiçten az bir yok
- Zaman alıyor anlamam, aptallığıma ver - 
Uyanılacak elbet
Hep gözyaşlarımla uykuya dalacak değilim ya
Ya da iyi kötü olan ne varsa
Ama hakikatle ne varsa
Bir tek ben hatırlayamam ya
Unutmak eylemi gönüllü olunca
Elden ne gelir ki
Unutana uyum sağlamak dışında
- Söylemesi ayrı, kabul etmesi ayrı, uygulaması ayrı dert - 
Neyse ki sözler var
En kırıcısından
En yaralayıcısından
İnsanın içini parça parça edip
Kalbinde bir tek sevgi kırıntısı bırakmayanlardan
Hiç yoktan bu sözler var
Ve şükürler olsun ki mütemadiyen sarf ediliyorlar
Kısa süreli bir uyuşma hali en azından
En azından bir hissizlik
- En azından -